En Fotojenik Şehirler

Her şehrin kendine göre güzel ve çirkin tarafları var. Ancak bazı şehirler var ki bazen doğası bazen de sokakları ile insanı film setinin içine sokabiliyor. Bu noktada size kalan telefonunuzu veya kameranızı çıkarıp o anları ölümsüzleştirmek oluyor. Bu yazıda güzel kareler yakalamak için size diğerlerinden daha fazla şans veren şehirleri yazıyoruz. 

 

1.Cape Town

Cape Town doğa severler için adeta bir cennet. Şehrin hemen arkasında yükselen ve tepesi bıçakla kesilmiş gibi dümdüz Masa Dağı’na teleferikle çıkıp Atlas Okyanusu manzarasını fotoğraflamamak olmaz. 

 

 

 

 

Eğer penguenlerle tanışmak ve onları karelerinizde ölümsüzleştirmek istiyorsanız Boulder’s Sahili’ne mutlaka uğramalısınız. Okul kitaplarında okuduğumuz Ümit Burnu ise şehre kısa bir araba yolculuğu mesafesinde ancak burada fotoğraf çekerken meraklı babunlara dikkat etmek iyi olur. Günbatımı fotoğrafları içinse en iyi durak Camps Bay olacaktır. 

 

 

 

 

2.Floransa

Sokakların güzelliği nedeniyle Stendhal Sendromu gibi bir hastalığa yol açan, Rönesans’ın doğduğu şehir Floransa sadece italya’nın değil, belki de Avrupa’nın en güzel kentlerinden biri. Eski şehir merkezinde dolaşırken orta çağa ışınlanabilir, Piazza del Signoria’da heykellere hayranlıkla bakabilir, Ponte Vecchio’da satıcıları izleyebilir veya gün batımında Piazzale Michelangelo’dan şehri tepeden izleyebilirsiniz. 

 

 

Eğer şehrin muhteşem sokaklarında fotoğraf avcılığından vakit kalırsa Galleria dell'Accademia da Davud heykelini ziyaret etmeyi unutmayın. Floransa’da yapılabilecek bir başka eğlenceli aktivite ise hepsi birer moda kataloğundan çıkmış gibi dolaşan şık İtalyanları izlemek. 

 

 

 

 

3.Puerto Natales

Şili Patagonyasının mütevazi liman kenti Puerto Natales doğal güzellikleriyle fotoğrafçılar için harika bir durak. Gemi turlarına katılarak fjördleri dolaşabilir, buzulları izleyebilirsiniz. Kentin yakınında bulunan Torres del Paine Milli Parkı’na birkaç gün ayırmayı unutmayın. Grey Buzulu’nda kano yapabilir, Grande Paine civarında uçan And Akbabaları’nı gözlemleyebilir, şanslıysanız parkın asıl sahipleri pumaları bile görebilirsiniz. Parka ismini veren Paine Kuleleri’ni uzun, yorucu ama manzaraya değen bir yürüyüşle ziyaret edebilirsiniz. 

 

 

4.Antalya

Türkiye’nin belki de en şanslı ili Antalya. Her mevsim her zevke göre yapacak bir şeylerin bulunabildiği bu şehrin her yerini dolaşmaya ömür yetmez. Ancak öyle noktalar var ki mutlaka ziyaret edilip fotoğraflanması gerek. 

 

 

 

 

Fotoğrafseverler Kaputaş Plajı’nı enfes turkuaz tonları yakalamak için mutlaka ziyaret etmeliler. Fotoğraflanması gereken bir başka muhteşem doğa olayı ise Alanya’da bulunan Delikdeniz Kral Koyu. Akdeniz’e açılan kayaların arasındaki o delik adeta insana korsan filmleri hissiyatı veriyor. Kaleiçi’ndeki tarihi sokaklar ise fotoğraf safarisi için güzel bir adres. Üstelik bu yürüyüşe başlarken şehrin sembollerinden Hadrian Kapısı’nı da unutmamak gerekir.

 

 

5.Kyoto

Japonya’nın kadim şehri Kyoto’nun yüzyıllar öncesinden kalan sokakları insana zaman yolculuğu yaşatmak için ideal bir mekan. Samurayların dolaştığı sokaklarda kimonoları ile dolaşan Japonları fotoğraflayabilir, Kiyomizu-dera gibi görkemli tapınakları ziyaret edebilir, açan pembe sakura ağaçları altında piknik yapabilirsiniz. 

 

 

Akşam saatlerinde Gion semtinde dolaşana geyşaların peşinde sokakları keşfedebilir ve yeterince şanslıysanız geleneksel kıyafetli bir geyşa ile tanışabilirsiniz. Şehrin biraz dışındaki Bambu Ormanı’nda yeşilin onlarca tonuna kavuşmayı da unutmayın. 

 

 

 

 

6.İstanbul

İki kıtaya kurulmuş İstanbul, fotoğraf meraklıları için vazgeçilmez bir şehir. Fotoğraf yolculuğuna Pera’nın görkemli binalarıyla başlayabilir, Karaköy’ün bohem sokaklarında renkli kareler çekebilirsiniz. Ardından tarihi yarımadada Topkapı Sarayı’nın renkli çinilerini hayranlıkla izleyebilirsiniz. Divan Yolu’nu takip edip kendinizi Kapalıçarşı’nın labirent sokaklarında bulabilirsiniz. 

 

 

Ardından kaotik sokaklardan eski hanlara uğrayıp sıradışı fotoğraflar çekebilmeniz mümkün. Bu fotoğraf yürüyüşünü Sirkeci’de bitirebilirsiniz. Hala yorulmadıysanız bir Haliç vapuruna atlayıp renkli Fener ve Balat sokaklarını keşfe çıkabilirsiniz.