Bazı şehirler vardır gidip görmek, görüp gezmek, gezip hafızaya kazımak şart olmuştur. Doğal güzellikleri, tarihsel özellikleri, mekanları ve kendine has özellikleri ile bu şehirler kişinin vizyonuna pek çok artı katar. Hepsinin kendine has hikayesi olan bu şehirler hayata dair keyifli detaylardır. İşte o şehirlerden birisi de Kayaköy. Şehir diyoruz çünkü bir diğer ismi “Hayalet şehir”, tarihi ismi ise Levissi. Kayadan yapılmış bir köy olduğu için Kayaköy deniyor.
Fethiye’nin en güzel ve özel yerleşim noktalarından birisi olan Kayaköy 11. yüzyılda Likya sınırları içinde kurulmuş bir Rum köyü. Köy tanımlaması tamamen usulen verilmiş çünkü Kayaköy sosyal hayat ve ticaret açısından son derece gelişiş bir bölge. 20. Yüzyıla kadar da yaklaşık 25 bin kişinin yaşadığı büyük bir kent olarak var olmuş. Kurtuluş Savaşı sonrası Türkiye ile Yunanistan arasında yapılan anlaşma gereği Rumlar ve Batı Trakya Türkleri yer değiştirmiş. Trakya’dan göç eden Türklerden bazıları Kayaköy’e yerleşmiş. Buradaki hayata uyum sağlayamayınca da köyü terk etmişler.
Kayaköy’deki evlerin çatıları, kap ve pencereleri 1957’deki depremde yıkılmış. Kayaköy’e hayalet şehir denmesinin en büyük sebebi de bu ayrıntı. Farklı kültürlerin özelliklerini bünyesinde barındıran Kayaköy bu haliyle salaş olsa da modern bir anlayışı yansıtıyor. Her ne kadar terk edilen bir köy de olsa talihi sonradan değişmeye başlamış ve adeta bir ilgi odağı haline gelmiş. Gizemli görüntüsüyle akla kazınan Kayaköy oldukça da turistik bir bölge.
Buranın Rum evleri çok ünlü. Adeta bir açık hava müzesini andıran Kayaköy’de gezilecek 3500 ev, şapeller, kiliseler ve sanatsal çalışmaların sürdürüldüğü atölyeler var. Her ne kadar hayalet şehir dense de aslında şehirde kol gezen enerji yabana atılır cinsten değil. Yolunuz Fethiye’ye düştüğünde rotayı mutlaka Kayaköy’e çevirip büyülü atmosferini solumanız iyi gelecek. Kayaköy’deki deve ve atlara binip fotoğraf çektirmek de apayrı bir deneyim olabilir.
Kayaköy’ün kendisi başlı başına bir stüdyo adeta. Özellikle antik kenti fotoğraf çekmek için mükemmel bir fon. Harabe haldeki evlerin taş duvarları sessiz ama derin cümleler fısıldıyor adeta. Evler arazinin yapısına uygun olarak inşa edildiğinden ışık dengesi ve manzara bütünlüğü de kusursuz. Bahar aylarında özellikle de sonbahar başlangıcı olan Eylülde doğal gün ışığı ile şehirden yükselen buğunun birbirine karışıyor ve mükemmel fotoğraf karelerine imzasını atıyor. Yani şehir adeta size poz veriyor.
Kayaköy’ün büyük bölümü evlerden oluşuyor. Yukarı Kilise görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Köyün ortasındaki bir tepeye kurulan Yukarı Kilise pembe sıvalı duvarlarıyla ve geometrik mimarisiyle görülmeye değer. Aşağı Kilise de oldukça iyi korunmuş. Hatta Yukarı Kilise’den daha iyi korunmuş durumda. Çünkü 60’lı yıllara kadar cami olarak işlev görmüş.
Kayaköy’e Nasıl Gidilir?
Fethiye’ye 14 kilometre uzaklıkta olan Kayaköy’e ulaşım kolaydır. Fethiye’ye geldikten sonra Ölüdeniz rotasından Hisarönü’nü izleyin. Karymlassos” tabelasını takip edin ve tabeladan 5 kilometre sonra Kayaköy’ün ilk detayları gözünüze çarpacak. Bir başka seçenek ise Fethiye Kalesi’nin arkasından, güneye doğru 7 kilometre yol giderek dağ yolu vasıtasıyla Kayaköy’e ulaşmak olabilir. Muğla’dan yola çıkacaksanız araç kiralayarak da buraya ulaşabilirsiniz.
Sizin İçin Önerilenler
Didim’deki Tarihi Yerler ve An...
Didim, tarih ve kültür meraklı...
Devamını OkuAğustos Ayı Yurt İçi Tatil Öne...
Ağustos ayında yurt içi tatil ...
Devamını OkuKeyifli Bir Yılbaşı için Yurt ...
Yılbaşı, yeni bir başlangıcın ...
Devamını Oku