Paris Gezi Rehberi ile Şehri Keşfedin!

Dünyanın en romantik şehirlerinden biri olan Paris, büyülü atmosferi, özgün mimarisi ve ara sokaklardan bir sürpriz gibi kendini gösteren Eyfel Kulesi ile akıldan çıkmayacak kadar güzel bir kimliğe sahip… Şehir merkezi nüfusu yaklaşık 2,3 milyon olan Paris, köklü geçmişinin izlerini yansıtan ve bu özellikleriyle UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan binalarıyla göz dolduran bir açık hava müzesidir aynı zamanda.

Geniş bulvarları, yemyeşil ağaçların gölgelediği ara sokakları, müzeleri, binaları ve parklarıyla Paris zamanın akışını durduran bir şehir ve bu şehre geldiğinizde keşfedeceğiniz ne kadar çok yer olduğunu şaşırarak görürsünüz. Paris’te gezilecek yerler nereler, aşk şehri Paris’te nereleri görmeli ve gezmelisiniz, gelin keyifli bir yolculuğa çıkalım.

Paris’te Gezilecek Yerler

Seine Nehri

Paris gezilecek yerler konusunda son derece zengin bir şehir. Burada öncelikli görmeniz gereken yerlerden biri elbette Seine Nehri. Fransa’nın ikinci en uzun nehri olan Seine, Burgonya’dan doğar ve Manş Denizi’ne dökülür. Paris’i bir kuşak gibi ortadan ikiye ayıran bu nehir, şehire özel bir anlam da yükler. Üzerinde 37 adet köprü bulunan Seine Nehri’nde tekne turlarına da katılarak şehri farklı bir perspektiften izleyebilirsiniz.

Eyfel Kulesi

Fransızca ismi La Tour Eiffel olan, her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret edilen ve Paris’in sembolü haline gelmiş olan bu 324 metrelik görkemli kule nefes kesen manzarasıyla adından her daim söz ettiriyor. Paris’e geldiğinizde Eyfel Kulesi’ni mutlaka ziyaret etmelisiniz. Ayrıca kulenin altında yeşil çimenlerde soluklanarak harika bir zaman dilimi geçirebilirsiniz.

Notre Dame Katedrali

Paris’in en önemli sembollerinden birisi olan Notre Dame Katedrali 2019 yılında meydana gelen talihsiz bir yangınla büyük ölçüde tahrip oldu ve ziyarete kapatıldı. Devam eden restorasyon çalışmaları sonrasında yeniden ziyarete açılacağı günü bekleyen bu Gotik tarzda inşa edilmiş ünlü yapı Paris’e mimari açıdan büyük bir değer katıyor. Gülpencereleri, Bakire Taçkapısı, Hazine Odası gibi mimari ögeleriyle dikkat çeken katedrali şimdilik sadece dışarıdan izleyebilirsiniz.

Louvre Müzesi

Bünyesinde yer alan Milo Venüsü ve Marly Atları ile Mona Lisa başta olmak üzere 35 bine yakın eserin sergilendiği Louvre Müzesi’ndeki tüm eserleri görmek için haftalar gerekiyor. Talep fazla olduğu için müze girişinde uzun kuyruklar oluşuyor. Biletinizi önceden alırsanız bu uzun kuyrukta beklemeden müzeyi ziyaret edebilirsiniz.

Montmartre 

Ressamlar Tepesi olarak da bilinen Montmartre, Paris’in kalabalık noktalarından sonra sakinlik isteyen ruhunuzu dinlendirebileceğiniz bir kaçış noktası adeta. Buraya Ressamlar Tepesi denme nedeni de sakinliğinden kaynaklanıyor. Zira Salvador Dali, Picasso, Claude Monet gibi usta ressamlar çoğunlukla burada yer alan stüdyolarda çalışmış ve buranın Ressamlar Tepesi olarak anılmasına vesile olmuş. Dar taş sokaklalar, salaş kafeler ve bembeyaz renkteki Sacre Coeur Bazilikası’nın etkileyici mimarisi size huzurlu bir Paris gezisi deneyimi yaşatabilir.

Bu yapılar dışında Paris gezinizde zarif ve huzurlu yapısıyla Tuileries Bahçesi’ni, göz alıcı heykelleri ile Pere Lachaise Mezarlığı’nı, dikilitaşı ile öne çıkan görkemli Concorde Meydanı’nı, Paris’in büyüleyici kimliğini en iyi yansıtan binalardan biri olan Opera Binası’nı, yeşil bitki örtüsü ile göz alıcı güzellikte uzanan Lüksemburg Sarayı ve Bahçeleri’ni, Pantheon’u, Versay Sarayı ve Bahçeleri’ni, Zafer Takı’nı da mutlaka görün diyoruz.

Son olarak da gelelim Şanzelize Caddesi’ne… Paris’in kalbi ve ruhu diyebileceğimiz bu caddeyi boydan boya geçtiğinizde Paris’te olmanın ne kadar keyif verici bir deneyim olduğunu göreceksiniz.