Gandhi kim sorusu ölümünün üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen merak edilen bir konu olmuştur. Mahatma Gandhi, şiddet içermeyen direniş olan Satyagraha’nın öncüsü olan aktivist ve politikacıdır. Aynı zamanda hukukçu kimliği de olan Gandhi, Hintliler için Mahatma yani “Büyük Ruh” olarak adlandırılıyordu. Yaptığı gezilerde onu görebilmek için adeta izdiham oluşturan kalabalık bir hayran topluluğu olan Gandhi, tüm yaşamı boyunca yoğun bir ilgi ve sevgi gördü. Bu şöhreti ölümünden sonra daha da arttı ve ismi bir efsane haline geldi.
Mahatma Gandhi kimdir sorusu bugün hala sorulmaya devam ediyor. Gelin bu özel karakterin yaşam öyküsüne daha yakından bakalım.
Barışçıl yöntemleri ile insanlık için büyük bir dokunuş yaratan Mahatma Gandhi’nin asıl adı Mohandas Karamchand Gandhi’dir. İnsanlık için yaptığı barışçıl eylemler sonrası Mahatma yani “Yüce Ruh” ünvanını almıştır.
Hindistan’ı özgürlüğüne kavuşturan ve tüm dünyada insan hakları konusunda ikon haline gelen Gandhi, şiddet unsuru içermeyen direniş ile bugün hala adından adından söz ettiren bir karakter olarak dünya tarihine adını yazdırmayı başarmıştır.
2 Ekim 1869’da Hindistan’da dünyaya gelen Mahatma Gandhi babası tarafından küçük yaşlardan itibaren hukuk öğrenimi almaya teşvik edildi. Babası da ülke eyaletlerinden birinin başkanıydı ve oğlu da kendisi gibi aktif olarak sosyal yaşamın içinde var olsun istiyordu. 13 yaşındayken ailesinin yönlendirmesiyle evlendi ve 1 sene sonra eğitim hayatına geri döndü. 20 yaşındayken ilk kez baba oldu. Gandhi’nin daha sonraki yıllarda 3 çocuğu daha oldu.
Son derece ortalama bir öğrenci olan Gandhi, eğitim hayatına Hindistan’ın Porbandar ve Rajkot şehrinde başladı. Daha sonra Samaldas Kolejini kazandı. 18 yaşındayken, babasının isteği üzerine hukuk eğitimi almak için University College London'a kaydoldu. Londra’da yaşadığı yıllar boyunca dans dersleri aldı ve İngiliz kültürüne merak sardı. Son derece dindar bir kadın olan annesine verdiği sözü unutmayarak Hinduizm’e sadık olarak yaşadı.
İngiltere'de Etyemezler Derneğine katılan Gandhi etyemezlik üzerine de araştırmalar yaptı ve bu felsefeyi de içselleştirdi. 1875’de evrensel kardeşliği yerleşik bir felsefe haline getirmek isteyen Teosifi Derneğine üye oldu. Gandhi zaman içinde Hinduizmin yanı sıra Hristiyanlık, Budizm ve İslamiyet gibi tek tanrılı dinlerle ilgili yazılı eserleri de okumaya başladı.
Gandhi, İngiltere ve Galler barosuna kabul edildikten sonra Hindistan'a döndü ve Bombay'da avukatlık yapmaya başladı. Başarılı olamayınca lise öğretmeni olarak çalışmak için girişimde bulundu fakat bunda da başarılı olamadı ve Rajkot’a geri döndü. Burada arzuhalci olarak çalışmaya başlayan Gandhi, yaşadığı bir anlaşmazlık sebebiyle bu işi de bırakmak zorunda kaldı.
1893 yılında Güney Afrika’nın Natal eyaletindeki bir şirketten gelen iş teklifine evet diyen Gandhi burada avukatlık yapmaya başladı ve Hintli göçmen işçilerin haklarını savundu. 1894’te Hintli arkadaşları ile Natal Hint Kongresini kuran Gandhi, burada Onursal Sekreter olarak görev aldı. 22 Ağustos 1894'te bir anayasa yapıldı. Güney Afrika'daki Hintlilere karşı yapılan ayrımcılık ile mücadele etmek için kurulan NHK (Natal Hint Kongresi) halkın sağlık, temizlik, barınma, eğitim gibi temel sorunları için çalışmalar düzenledi.
1895 yılında Londra’ya dönen Gandhi’nin yolu burada radikal görüşlü Sömürgeler Bakanı Joseph Chamberlain ile kesişti. 1906'da Gandhi, Güney Afrika'daki Transvaal bölgesinde yaşayan Hint topluluğunun hakları için mücadele etmek üzere "Satyagraha" adı verilen pasif direnişi başlattı. Bu direniş, Hintlilere uygulanan ayrımcılık ve ırkçılıkla mücadele etmek amacıyla gerçekleşti. Gandhi, bu dönemde Güney Afrika'daki Hint topluluğunun haklarını savunmak ve eşitlik mücadelesine öncülük etmek için önemli adımlar attı.
1915’te Hindistan’a dönen Mahatma Gandhi, Hindistan Ulusal Kongresinin toplantılarında yaptığı konuşmalarla dikkatleri üzerine çekti. Hindistan Ulusal Kongresinin liderliğini üstlenen Gandhi’nin en büyük hedefi yoksulluğu azaltmaktı. Farklı dinlere mensup insanların kardeşliği, kadınların özgürlüğü, kast ve dokunulmazlık gibi ayrımcılıklara da son vermeyi kendine amaç edindi.
Hindistan’ın ekonomik açıdan iyi bir konuma gelmesi ve Hindistan’ın yabancı hakimiyetinden kurtarılması için geniş ve etkili kampanyalar üzerinde çalıştı. Ünlü aktivist 1930 yılında ülkesinde alınan Britanya tuz vergisine karşı 400 kilometrelik “Gandhi Tuz Yürüyüşü” ile ülkesinin haklı isyanına öncülük etti.
Şiddet karşıtı bir politika izleyerek gerçekleştirdiği devrimlerle Mahatma Gandhi, dünyanın gözünde kendisine özel bir yer edindi. Onun bu adımları günümüzdeki boykotların, grevlerin ve gösterilerin de temelini atmış oldu.
Ruhani lider Mahatma Gandhi, 30 Ocak 1948’de Nathuram Vinayak Godse tarafından gerçekleştirilen suikastte yaşamını yitirdi.
Tarihe damga vuran kişiler ilginizi çekiyorsa “Tarihe Adını Yazdıran En Ünlü Gezginler” başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.
Sizin İçin Önerilenler
Eda Erdem Dündar Kimdir? Voley...
Eda Erdem Dündar, Türk voleybo...
Devamını OkuKeyif Veren Okuma Köşeleri içi...
Kitap okuma köşeleri, ruhunuzu...
Devamını OkuEn Keyifli Yaz Sporları...
Yaz aylarının gelişiyle birlik...
Devamını Oku