Tarihe Adını Yazdıran En Ünlü Gezginler

Gezmeyi ve keşfetmeyi sevenlere özel tarihe adını yazdıran en ünlü gezginleri yazımızda paylaştık.

Leif Ericsson

Kuzey Amerika kıyılarına ulaşan ilk Avrupalı olarak kabul edilen ve 970 yılında doğduğu tahmin edilen Leif Ericsson, “Grönlandlılar’ın Öyküsü” adlı İskandinav destanında anlatıldığına göre İzlandalı kaşif Bjarni’den duyduğu sahilleri bulmak üzere denize açılır. Leif Ericsson, uzun bir yolculuğun ardından geniş buzullarla kaplı, dağlık ve bitki örtüsü bulunmayan bir kara parçasına ulaşır ve bulduğu yerin ismini “Helluland” koyar. İkinci durağı ise “Markland” olarak adlandırdığı beyaz kum sahillerine sahip, ağaçlık bir bölgedir ve bu yerin bugünkü Labrodor bölgesi olduğu düşünülmektedir. Tüm bunların kaynağı bir destan olarak gösterilse de günümüzde yapılan arkeolojik çalışmalarda Norveç tipi yapılara rastlanması, Leif’in Kuzey Amerika’yı keşfeden ilk Avrupalı olduğunu kanıtlar nitelikte denilebilir.

Marco Polo

Marco Polo 1254 yılında Venedik’te dünyaya gelmiş ve ilk seyahatine tüccar olan babasıyla beraber çıkmıştır. Akdeniz ve Karadeniz’deki ticaret merkezlerini görme fırsatını küçük yaşlardayken yakalayan Marco Polo, dünyaca tanınmış bir gezgin olmasını şansını da babasıyla çıktığı bu geziler sayesinde elde etmiştir. Daha sonraki zamanlarda da pek çok geziye çıkan ünlü gezgin en önemli yolculuğunu babası ve amcasıyla beraber Çin’e, Kubilay Han’a mektup götürmek üzere gerçekleştirmiştir.  Marco Polo Anadolu, Mezopotamya, İran, Türkistan, Pamir Dağları, Gobi Çölü’nü aşarak Çin’e varmıştır. Bu görev sonunda Kubilay Han’ın güvenini ve dostluğunu kazanmıştır. Kubilay Han’ın emriyle 17 yıl boyunca Doğu ülkelerini dolaşan gezgin, “Marco Polo Seyahatnamesi” isimli kitabı sayesinde bu bilgileri günümüze ulaştırmıştır. Ayrıca bu kitabıyla Kristof Kolomb da dahil olmak üzere birçok gezgine ilham kaynağı olmuştur.

İbn-i Batuta

İbn-i Batuta 1305 yılında doğmuş, ilk yolculuğuna ise 1325 yılında çıktığı Hac seyahati ile başlamıştır. İbn-i Batuta İskenderiye’ye kadar uzanan bu seyahatinde Suriye, Hicaz, Anadolu, Ukrayna, İstanbul, Türkistan, Afganistan ve Delhi’ye geziler yaptı. Delhi’de 7 yıl kadılık yapan İbn-i Batuta daha sonra 1.5 yıl Maldiv Adaları’nda kaldı ve ardından Bengal ve Sumatra üzerinden Çin’e geçti. 1348 yılında Mekke’ye dönen gezgin, sonraki yıllarını ise İspanya ve Orta Afrika’yı gezerek geçirdi. 1353 yılı sonlarında Fas’a gelen İbn-i Batuta 16 yıl burada yaşadıktan sonra, 65 yaşında vefat etti. İbn-i Batuta’nın gezilerini anlatan ve Türkler için önemli bir eser olan “İbn-i Batuta Seyahatnamesi” Orhan Gazi ve Kıpçaklar hakkında bilgiler içermektedir.

Evliya Çelebi

25 Mart 1611 tarihinde İstanbul’da doğan Evliya Çelebi Türk tarihinin en büyük gezgini olarak kabul edilir. Evliya Çelebi hafızlığı ile genç yaşta padişah 4. Murat’ın dikkatini çekmeyi başarmış ve bu özelliği sayesinde sarayda iş bulması zor olmamıştır. Daha sonra Evliya Çelebi Kırım’dan Viyana’ya, Hicaz’dan Kuzey Afrika’ya dünyanın ve Anadolu’nun birçok yerini gezmiştir. Bu gezi sırasında gördüklerini “Seyahatname” isimli eserinde toplayan Çelebi, Osmanlı Devleti’nin 17 yüzyıldaki coğrafi, ekonomik, siyasi ve sosyal düzenini de ele almıştır.