İşlem Sürüyor...

Eşsiz Güzellikte Bir Turizm Merkezi: Kaş

Kış aylarının ve yoğun çalışma temposunun yorgunluğunu atmak, bedeni ve ruhu sakinleştirmek için sessiz, sakin, doğal ve kalabalıklardan uzak bir nokta arayanların ilk aklına gelen yerlerden biri oluyor Kaş. Antalya’nın batısında yer alan, hem tarihi hem de doğal güzellikleri ile öne çıkan bir ilçe olan Kaş, sadece deniz-güneş-kum üçlemesi için değil; yamaç paraşütü, dalış, trekking, kaya tırmanışı gibi heyecan verici aktiviteler için de tercih edilen bir lokasyon.

 

 

Doğuda Demre, batıda Fethiye ile komşu olan Kaş, Antalya merkeze de 170 kilometre uzaklıkta. Kaş-Kalkan arasındaki ince kumlu plajı “Kaputaş” ile öne çıkan ilçede hem gece hem de gündüz yapılacak pek çok aktivite var. Antik çağdan kalan sayısız kalıntıya da ev sahipliği yapan Kaş’ta Kral Lahiti ve mezarlar en ilgi çeken yerler arasında başı çekiyor.

 

 

 

Yılın 12 ayı güneşin cömert ışınlarından faydalanan Kaş, “Güneş Ülkesi” olarak da bilinen Likya’ya da başkent olmuş bir ilçe. UNESCO tarafından dünya miras listesine alınan Patara, Antiphellos, Xanthos, Phellos, İsinda, Pirha, Nisa, Apollonia, Kekova gibi antik şehirler, Kaş’a o gizemli ruhu kazandırıyor. Bir rivayete göre adını, sahillerinin hilale benzeyen şeklinden alan Kaş, sahillerin tam merkezinde yer alan Meis Adası sebebiyle de bu ismi kendine yakışır bir şekilde taşıyor. 

Gelin şimdi Kaş’ta nasıl zaman geçirebilirsiniz, burada nereleri gezip görmek gerekir sorusunun yanıtına bakalım.

 

Patara

Kaş ismi anıldığında çağrışım yapan yerlerden birisi hatta ilki Patara oluyor kuşkusuz. Kaş’a 40 kilometre uzaklıkta bir bölge olan Patara, antik kenti ve uçsuz bucaksız plajı ile ünlü. Likya Birliği’nin başkentliğini de yapmış olan Patara mutlaka görülmesi gereken tarih koridorlarından birisi.

 

 

 

Kalkan

Kaş’a kadar geldiyseniz mutlaka Kalkan’ı da görmelisiniz. Kaş’a yaklaşık 25 kilometre mesafede olan Kalkan, Likya’dan derin izler taşıyan bir belde. Dünyaca ünlü Patara ve Kaputaş plajları da Kalkan sınırları içinde yer alıyor. Kalkan’daki halkın çok büyük bir kısmını burada ev satın alarak yerleşik hayat yaşayan İngilizler oluşturuyor. Oldukça renkli bir gece hayatı da olan Kalkan’da butik pansiyondan ziyade lüks ve küçük oteller ile villa turizmi oldukça yaygın.

 

Saklıkent Kanyonu

Saklıkent Kanyonu’nun bir deprem neticesinde oluştuğu rivayet olunuyor. 14 kilometre uzunluktaki kanyon, hayranlık uyandıracak kadar güzel. Kanyonun içinde gözlemeciler ve yürüyüş ayakkabısı satış noktaları mevcut. Eğer yürüyüş ayakkabısı ile gelmediyseniz buradan satın alabilirsiniz çünkü bölgenin topoğrafik yapısı normal bir ayakkabı ile yürümeye uygun değil. Saklıkent kanyonunu eğer yazın en sıcak zamanlarında ziyaret ediyorsanız buz gibi suyun içine girerek etrafın seyrine dalabilirsiniz.

 

Üçağız

Günübirlik tur teknelerinin kalkığı, yat limanı ve küçük pansiyonlarla renklenmiş, salaş balık restoranları ve yanık dondurmanın eşsiz lezzetini sunan dondurmacıları ile Üçağız son derece keyifli ve sevimli bir kasaba. Kaş’a yolunuz düştüğünde görmeden geçmeyin deriz.

 

 

 

Batık Şehir ve Kekova

Batık Şehir, II. yüzyılda meydana gelen depremlerle yerle bir olan Dolichiste Antik Kenti’nden kalma kalıntılarla dolu olan bir bölge. Yatların ve teknelerin de demirlediği huzur dolu bu lokasyonda geçmiş medeniyetlerin izlerine rastlamak mümkün.    

 

0 Yorum

Yorum Yap

2393 kez görüntülendi
  • Merve Tepedüş
  • 08-10-2021
  • SEYAHAT

Sizin İçin Önerilenler


BARUT HOTELS
İLETİŞİM