Antik çağ kalıntılarını özenle saklayan toprakları, görkemli Toroslar’ı, uçsuz bucaksız denizi, sıcacık iklimi; portakalı ve doğal güzellikleri ile Akdeniz’in incisi olan Antalya; tarihi ve kültürel özellikleri ile daima ön plana çıkıyor. Bir tatil cenneti olmasının ötesinde tarih ve turizm anlamında da son derece zengin kaynaklara ve verimliliğe sahip olan Antalya’yı sarı saçlı mavi gözlü ve derin bakışlı bir kadına benzetmemek mümkün mü? Bergama Kralı II. Attalos tarafından kurulan şehre önce onun adı verilerek Attaleia denmiş, bu isim zaman içinde Adalya, en son da Antalya’ya dönüşmüştür. Ilık kışları, yağmurlu ve ılıman mevsimi, portakal çiçeği kokulu sokakları, falezlere vuran derin mavi denizi, sıcacık yazları dört bir yanından tarih ve kültür fışkıran doğasıyla Antalya ülkemizin en çok turist çeken ve en çok ziyaretçiye sahip şehri olmanın haklı gurunu taşır. Tarihin izlerinin bu kadar yoğun olduğu bir şehirde geçmişe dönük belge ve kanıtları saklayan müzelerin çok olması da gayet normal. Antalya’da da gezip görülecek pek çok müze var. Onlardan 5’ini derledik. Antalya’da gezilecek yerler denildiğinde akla gelen kültür yuvaları…
Side Sualtı Müzesi
Sualtı dünyası insanlara her zaman gizemli gelmiştir. Denizin örttüğü ve derinliklerinde sakladığı hazineler de bir coğrafyanın kültürel zenginlikleri arasında yer alır. Sualtı müzeleri de mavi suların altındaki değerleri dalış tutkunları ile buluşturuyor. Türkiye’nin ilk sualtı müzesi olan Side Sualtı Müzesi 117 heykelden oluşan koleksiyonuyla göz kamaştıran bir tarihi muhafaza ediyor. Derin mavi sularda süzülerek seyredilen bu eserler hem dalmayı hem de tarihi sevenler için müthiş bir deneyim oluyor. 31 Ekim 2015 tarihinde açılan Side Sualtı Müzesi bugüne değin binlerce kişi tarafından ziyaret edildi. Müzede ayakta duran ve siperde duran asker, top arabası ile top mermisi, Mevlana ve semazenlerden oluşan yaklaşık 30 adet heykel, deve kervanı, Poseidon heykeli, Kurtuluş Savaşı, Türkiye haritası, Türk bayrağı heykeli ve Suriye’de savaştan kaçarken denizde can veren çocukların hatırası için çiçek bahçesi görülmeye değer.
Deniz Biyolojisi Müzesi
Deniz canlılarının ve nesli koruma altına alınmış türlerin daha iyi tanınmalarını sağlamak amacıyla Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan Deniz Biyolojisi Müzesi ile hem mirasa sahip çıkılması amaçlanmış hem de bambaşka bir alem olan denizlerin, bünyesinde barındırdığı hikayeyi yediden yetmişe her yaştan insana tanıtma gayesi güdülmüştür. Kurutulan ve özel solüsyonların içinde bozulmadan saklanan deniz canlıları ve daha büyük cüsseye sahip deniz memelilerinin iskeletleri sergilenmektedir. Antalya Yat Limanı’nda eski PTT binasında 100 metrekarelik bir alanda kurulu olan bu müze Türkiye sularında yaşayan 9 ayrı türdeki köpekbalığı, 10 tür yassı köpekbalığı, 150 tür kemikli balık, mercan, sünger, ıstakoz, yengeç, karides, kabuklu canlılar, kalamar, ahtapot, sübye, denizyıldızı ve deniz kestaneleri olmak üzere 500 civarında canlıyı kapsar.
Antalya Etnoğrafya Müzesi
Antalya iline has kültürel değerlerin sergilendiği, bu şehrin anılarını ve ruhunu yansıtan değerli bir aile albümü özelliği taşıyan Etnoğrafya Müzesi de gezilmesi ve görülmesi gereken yerler arasında sayılabilir. Tatil sadece deniz değildir diyorsanız işte size tarih kokan etkileyici bir mekan daha… Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, Mermerli Plajı üstündeki Ahi Yusuf Camii yanında bulunan iki tarihi konak restore edilerek Antalya Etnografya Müzesi’ne dönüştürüldü. Alt ve Üst Konak olarak iki ayrı bölümden oluşan müze Osmanlı mimarisini yansıtıyor. Birinci konakta Türk-İslam eserleri, ikinci konakta ise Osmanlı dönemindeki Antalya’nın ev yaşantısı, oda düzenlemeleri, o döneme ait eşyalar ve mimari unsurlar teşhir edilmektedir. Çini kaplama parçaları, Osmanlı dönemine ait çiniler, seramikler, camdan gaz lambaları, laledanlar, güldanlar, şerbetlikler ve Kaleiçi kazılarında ele geçen objeler, Osmanlı dönemi silahları, yay ve oklar, zıhgir denilen okçu yüzükleri, kılıç, tabanca ve tüfekler, barutluklar, yağdanlıklar, nişan ve madalyalar, mühürler, köstekli saatler, hat sanatı örnekleri ve geçmişi hatırlatan buna benzer pek çok eserin sergilendiği Etnoğrafya Müzesi Antalya’nın sadece deniz güneş ve kumdan ibaret bir şehir olmadığını, içinde çok değerli bir kültürel mirası özenle sakladığını da kanıtlar niteliktedir.
Antalya Oyuncak Müzesi
Oyuncaklar sadece çocuklar için midir ve oyuncaklar sadece minimini kalpleri mi sevindirir? Elbette hayır. Oyuncaklar yediden yetmişe herkesi heyecanlandıran, mutlu eden, sevinç veren eşyalardır. Antalya’ya yolu düşenlerin gezip görebileceği mekanlardan birisi de Antalya Oyuncak Müzesi’dir. 23 Nisan 2011’de Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda şair, yazar ve araştırması Sunay Akın’ın öncülüğünde hizmete giren Oyuncak Müzesi 3 bine yakın oyuncağın sergilendiği büyüleyici atmosferiyle ziyaretçilerine masalsı anlar yaşatıyor. Antalya Kaleiçi Yat Limanı’nda yer alan müze Türkiye’deki üçüncü oyuncak müzesi olma özelliğine sahip. 1860’lardan başlayarak 1980’lere uzanan tarihsel kuşak içinde antika değeri olan 3 bine yakın oyuncağı bünyesinde barındıran Oyuncak Müzesinde hem yerli hem de yabancı üretim pek çok oyuncak sergileniyor.
Antalya Oyuncak Müzesi üç palmiyeli bir hanın içinde bulunuyor ve misafirlerini kağıttan bir gemi ile karşılıyor. Bu gemi aynı zamanda müzenin de sembolü. Medeniyetin sudan yani denizden gelmesi ile manidar şekilde örtüşen bu gemi, konuklarını baş döndüren bir alemin içine buyur ediyor. Müzede herkesin tanıdığı ve çok sevdiği Micky Mouse, Red Kit, Keloğlan, Şirinler, Kül Kedisi ve balkabağı arabası, Nasreddin Hoca ve eşeği, Şirinler, Temel Reis gibi çizgi film karakterleri de ziyaretçilere gezi boyunca eşlik ediyor.
Çocuğuyla hoş vakit geçirmek ve çocukluğuna dönmek isteyenler için harika bir gezi rotası durağı.
Suna - İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi
Antalya tatili sırasında gezip görülebilecek mekanlardan birisi de etkileyici bir vakıf müzesi. Derin bir tarihsel süreci ve katmanlı kültürel dokusu ile Antalya pek çok medeniyet ve dönemin izlerini ve kalıntılarını topraklarında saklıyor. Gün yüzüne çıkan pek çok kıymetli eser de şehrin değişik lokasyonlarındaki müzelerde sergileniyor. O müzelerden birisi de Kaleiçi’nde bulunan Suna-İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Müzesi. Suna ve İnan Kıraç tarafından satın alınıp müzeye dönüştürülen tarihi bir binada hizmet veren müze iki katlı Türk evlerinin de en güzel modellerinden birisi.
Müze bahçesinde bulunan diğer binada ise Aya Yorgi adına inşa edilen ve 1800’lü yıllarda onarım gören bir Ortodoks Kilisesi yer alır. Onarım sonrası sergi salonu olarak düzenlenmiştir. Burada da konferanslar ve kültürel etkinlikler düzenlenmektedir.
İşte Antalya haritası içindeki en önemli kültürel noktalardan 5’i. Antalya ilçeleri ve merkeziyle dopdolu ve zengin bir şehir. Gezi rotanıza ekleyeceğiniz bu 5 durak sizi geçmişte baş döndüren bir yolculuğa çıkaracak. Antalya’nın sadece otel cenneti olmadığını, zengin bir kültürel dokuya sahip olduğunu bu müzelerin varlığı ile daha iyi anlamak mümkün.
Sizin İçin Önerilenler
Didim’deki Tarihi Yerler ve An...
Didim, tarih ve kültür meraklı...
Devamını OkuAğustos Ayı Yurt İçi Tatil Öne...
Ağustos ayında yurt içi tatil ...
Devamını OkuKeyifli Bir Yılbaşı için Yurt ...
Yılbaşı, yeni bir başlangıcın ...
Devamını Oku