Kayalara oyulu evler. Gizemli ve etkileyici bir coğrafya. Kendi başına adeta bir ülke olacak kadar kendine has ve hafızada iz bırakacak kadar özel. Kapadokya’dan söz ediyoruz. İpek Yolu güzergahında yer alan Kapadokya Hititler döneminde ticaret sayesinde oldukça gelişiyor. İ.Ö 12. yüzyılda çöken Hitit İmparatorluğu ve ardından gelen Persler, bölgenin diğer sakinleri olarak bölgeyi devralıyor. İÖ. 6. yüzyılda Pers İmparatorluğu Kapadokya’ya bugünkü adını veriyor. Güzel Atlar Ülkesi anlamına gelen bu isim asırlardır bambaşka bir gizemi içinde taşıyor.
Kalkolitik çağdan günümüze kadar ulaşan bir yerleşim bölgesi olan Kapadokya’nın en karakteristik özelliği gizemli görüntüleri ile dimdik ayakta duran peribacalarıdır. Erciyes ve Hasan Dağı tüfleri rüzgarın ve su gibi doğa unsurları ile şekillendirilerek peri bacalarını oluşturmuştur. Kapadokya’da doğa ve tarih iç içe geçmiştir. Tarih boyunca peri bacalarının içine oyulan kilise, manastır ve evler asırlarca yıl ötesinden günümüze geçmişin izlerini ulaştırır. Kökeni Paleolitik çağa kadar giden Kapadokya’da yazılı tarih Hititlerle başlar.
Kapadokya İpek Yolu’nun da önemli kavşaklarından birisidir. Buradaki kayaya oyma mekanlar kışın ılık yazın serin olan özellikleri ile dikkat çeker. Göreme, geçmişte Romalıların baskısından kaçan Hristiyanların sığındığı bir bölgedir. Bu sebeple de zamanında Hristiyanlığın önemli bir merkezi haline gelmiştir. Bölgede Göreme Milli Parkı, Karain Güvercinlikleri, Derinkuyu ve Kaymaklı Yeraltı Şehirleri, Karlık Kilisesi, Yeşilöz Theodoro Kilisesi ve Soğanlı Arkeolojik Alanı yer alır. Bu alanlar aynı zamanda 1985 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dahil edilmiştir.
Göreme Milli Parkı ve Kapadokya Bölgesi denilince akla gelen en karakteristik unsur peri bacalarıdır. Rüzgar ve yağmur sularının adeta bir heykeltıraş gibi oyduğu peribacaları gören herkesi kendisine hayran bırakıyor. Vadi yamaçlarına yapılan güvercinliklerle yine vadi derinliklerine oyulan keşiş hücreleri de bölgeye karakter katmaktadır. Peribacaları haricinde Selçuklu taş işçiliğini temsil eden türbe, kervansaray, medrese ve Osmanlı dönemine ait yapılarıyla da yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken Kapadokya en çok uçsuz bucaksız gökyüzünde süzülen balonlarıyla hatırlanıyor.
Güzel Atlar Ülkesi anlamına gelen Kapadokya’da balon turu ve atlı safari muhakkak yapılmalı. Bu eşsiz deneyim Kapadokya’yı tüm renkleri, kokuları ve hatlarıyla hafızaya adeta çiviliyor. Özellikle yeni doğan güneşe karşı yapılan balon turları nefes kesecek kadar etkileyici. Unesco Dünya Mirası Listesinde yer alan Kapadokya, ölmeden görülmesi gereken yerler listesinde üst sıralardaki yerini koruyor.
Sizin İçin Önerilenler
Türkiye’nin Görülmeye Değer Ta...
Türkiye'nin tabiat parklar...
Devamını OkuTürkiye’nin En Güzel Bisiklet ...
Türkiye, doğal güzellikleri ve...
Devamını OkuKaş’ın En Güzel Plajları ve Ko...
Türkiye’nin Akdeniz kıyısında ...
Devamını Oku