İşlem Sürüyor...

Mezopotamya'nın Antik Kentleri

Anadolu’nun en kadim ve kültürel anlamda en zengin bölümü olan Mezopotamya, derinliklerinde sakladığı bu kültürel hazineyle tarihsel sürecimize değer katıyor. Dicle ve Fırat Nehirleri arasında yer alan bu verimli ve zengin topraklar birbirinden farklı onlarca medeniyete de yurt olmuş ve tam da bu yüzden sayısız hikayeyle dolu. Mezopotamya’nın zengin arşivinde yerini almış ve adı günümüze kadar ulaşmış bu medeniyetlerden kalan izler, hala keşfedilmeyi ve gezilip görülmeyi hak ediyor. Tarihe ve geçmişten gelen izlere meraklıysanız Mutlaka Görülmesi Gereken Antik Tapınak Şehirleri yazımızı da okuyabilirsiniz. Şimdi  gelin Mezopotamya’daki antik kentlere bir yolculuk yapalım. 

Dara Antik Kenti

Mardin’in Oğuz Köyü sınırları içinde kalan Dara Antik Kenti Yukarı Mezopotamya’nın en önemli yerleşimleri arasında yer alıyor. Burası 505 yılında İmparator Anastasius tarafından kurulmuştur. Sırasıyla Emeviler, Abbasiler ve Osmanlıların hakimiyeti altına giren Dara’nın etrafı 4 kilometre uzunluğunda surlarla çevrili. Bu antik kentte çarşı, zindan, saray, tophane, sarnıç, su bendi gibi yapılar bulunmaktadır. 

 

Halfeti Antik Kenti

Şanlıurfa sınırları içinde kalan Halfeti, 2000 senesinde Birecik Barajı yapımı sırasında sulara gömülmüştür. Mağaralar, su sarnıçları, manastır ve kiliselerin yer aldığı ve tarihi M.Ö. 855 yılına kadar giden Halfeti, görünümü ile ziyarete gelenleri adeta büyülüyor. Asur Kralı III. Salmanassar tarafından kurulan Halfeti, zamanın içinde ayakları üzerinde kalmaya çalışıyor.  

 

 

Arsemia Antik Kenti

Adıyaman’ın Kahta ilçesinde ve Nemrut Dağı yakınında konumlanan Arsemia’nın tarihi M.Ö. 3. yüzyıla kadar gidiyor. Kommagene sülalesine mensup Arsames tarafından inşa edildiği rivayet edilen Arsemia, Helenistik, Roma ve Orta Çağı gören bir yerleşim bölgesi. Kral kabartmaları ve rölyefleri görülmeye değer olan Arsemia Antik Kenti’ne ulaşım da oldukça kolay.

 

 

Çayönü Antik Kenti

Mezopotamya’nın en ünlü neolitik yerleşimlerinden biri olan Çayönü, Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde yer alıyor. İlk yerleşimin M.Ö. 10 binli yıllara kadar dayandığı bilinen antik kentte yerleşik hayata geçişin izlerini görmek mümkün. Burası ayrıca madenciliğin yapıldığı ilk yerleşim olarak da öne çıkıyor.

 

 

 

Zeugma Antik Kenti 

Gaziantep’in Nizip ilçesi sınırları içinde kalan Zeugma Antik Kenti Mezopotamya’nın belki de en ünlü antik kenti denilebilir. En parlak dönemini Roma dönemde yaşayan Zeugma, özellikle villaların zemininde yer alan mozaiklerin güzelliğiyle ünlü. Yolunuz Gaziantep’e düştüğünde sırf bu mozaiklerin güzelliği için dahi rotanızı Zeugma’ya çevirebilirsiniz. Kazılar sırasında gün ışığına çıkarılan mühür baskıların güzelliği de görülmeye değer. Zeugma mozaiği denildiğinde hemen akla gelen Çingene Kızı mozaiği de Zeugma Mozaik Müzesi’nde görülebilir. 

 

Soğmatar Antik Kenti

Kabartmaları ve yazıtlarıyla ünlü olan Soğmatar, Şanlıurfa’nın Harran ilçesine 53 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Tarihi süreci M.Ö. 2.yüzyıla dayanan antik kentte çok sayıda anıt mezar, su kuyusu ve dinsel ögeler bulunuyor. 

 

 

 

Perre Antik Kenti 

Yine Mezopotamya sınırları içinde yer alan ve Kommagene Krallığı’nın 5 kentinden biri olan Perre, kendi döneminde bile son derece güzel bir kent olduğunu bize kaynaklar vasıtasıyla bildiriyor. Geçmiş dönemlerde yolcu ve kervanların konaklama yeri olarak kullanılan Perre Antik Kenti’nde göze çarpan detaylardan biri de buradaki suların cam gibi berrak olması. Roma Çeşmesi adıyla bilinen bir çeşme de günümüzde kullanılmaya devam ediyor. Buradan akan suların da cam gibi berrak olması Perre’ye özellik katan bir başka detay olarak öne çıkıyor. Kentteki mağara evleri ve kaya mezarları da görülmeye değer.  

0 Yorum

Yorum Yap

922 kez görüntülendi
  • Feride Bozdağ
  • 26-05-2023
  • SEYAHAT

Sizin İçin Önerilenler


BARUT HOTELS
İLETİŞİM