İşlem Sürüyor...

Bembeyaz Güzelliği ile Pamukkale Travertenleri

Doğa kendine has güzellikleri ile biz insanları kendisine hayran bırakıyor. Ülkemiz de dünya coğrafyası içinde tarihi ve doğal güzelliklerinin zenginliği ile öne çıkan bir ülke. O doğal güzelliklerden birisi de bembeyaz ve kabarık bulutları andıran Pamukkale travertenleri. Bu uçsuz bucaksız beyazlık, içindeki termal havuzları ile tüm dünyanın ilgisini çeken bir coğrafya. Menderes Vadisi boyunca uzanan Pamukkale travertenleri Türkiye’nin en özel bölgelerinden birisi. Pamukkale sadece şifalı suları ve doğal güzelliği ile değil aynı zamanda Hierapolis Antik Kenti ile de adından söz ettiriyor.

 

1988 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesine alınan Pamukkale travertenleri sadece ülkemiz için değil tüm dünya için görülmesi ve korunması gereken bir kültür mirası. Pamukkale travertenleri Denizli’ye 18 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Deniz seviyesinden 400 metre yükseklikte bulunan Pamukkale travertenleri uzaktan da son derece göz kamaştırıcı bir görüntü sunar. Şifalı sularla dolu sığ ve yayvan havuzları sadece vücuda değil ruha da iyi gelir.  

 

 

Pamukkale Travertenleri Nasıl Oluştu?

Bir çeşit kaya türü olan Pamukkale travertenleri kimyasal reaksiyon sonucu oluşmuştur. Bu kabarmış pamuk görünümün ardında bilimsel formüller vardır. Hidro karbonat ile doymuş su yüzeye ulaşır, karbondioksitte gazlanma oluşur ve kalan kısım karbondioksit yapıları olarak çöker. Bu reaksiyon termal sulardaki karbondioksit ile atmosferdeki karbondioksit aynı seviyeye gelene kadar sürer. Bu reaksiyonda ortamın sıcaklığının, hava şartlarının ve suyun akış sürecinin de etkisi vardır.

 

Bin yıllar boyunca tektonik fayların hareketleri sırasında yer altındaki sıcak sular kendisine çıkış yolu bularak dünya yüzeyine çıkmış, belli bir yönde akmış ve uçurum kenarlarından süzülerek zaman içinde sertleşmiş ve beyaz kireç taşı katmanlarını oluşturmuştur. Kireç taşı katmanları ve sarkıtlar oluşurken rastgele şekillere bürünerek basamaklı travertenleri, sığ ve geniş havuzları ve sonsuzluk hissi veren platoları oluşturmuştur.   

 

 

 

Kaplıca teraslarındaki turkuaz renkteki berrak sular sadece güzel olmakla kalmayıp mineral açısından da oldukça zengindir. Pamukkale travertenlerini ziyaret eden turistler, terasları oluşturan kalsiyum tortularının tahrip olmasını önlemek için ayakkabısız, yalın ayak yürümek durumundadır.    Pamukkale’de sıcaklıkları 35 derece ila 100 derece arasında değişen 17 adet sıcak su kaynağı bulunmaktadır. Bu şifalı ve sıcacık sular bedensel ve ruhsal yorgunluğu alarak vücuda zindelik ve enerji veriyor.

 

 

Pamukkale’deki şifalı sular kaynayan bir merkez gölden 100 metre yükseklikten çağlayan kolları şeklinde dağılıyor. İşte bu kaynayarak kollara ayrılan sular Pamukkale travertenlerini oluşturuyor. Buradaki kaplıca suları harici olarak tansiyon, kalp-damar sertliği, cilt, romatizma, göz, felç, raşitizm, damar ve sinir hastalıklarına; dahili olarak yani içildiğinde ise bazı mide rahatsızlıklarına iyi gelmektedir. İdrar söktürücü özelliği olduğu da söylenen kaplıca sularının böbreklerdeki taş ve kumların dökülmesinde ve idrar yolu iltihaplarında da etkili olduğu bilinmektedir. Denizli’ye yolunuz düşerse bu bembeyaz ve şifalı bölgeyi ziyaret etmeden geçmeyin deriz.

1 Yorum

Yorum Yap

3982 kez görüntülendi
  • Erol T. Turali
  • 26-11-2020
  • SEYAHAT

Sizin İçin Önerilenler


BARUT HOTELS
İLETİŞİM