70’li yıllarda en parlak devrini yaşayan Yeşilçam’da, yakışıklılığı, rol kabiliyeti ve beyefendi kişiliğiyle hayranlık uyandıran isimlerin başında gelen Cüneyt Arkın sevenlerini ve hayranlarını üzerek sonsuz yolculuğuna çıktı. Kariyeri boyunca pek çok sinema filminde başrol oynayan başarılı aktör, “jön” kavramının içini o denli ustaca doldurdu ki “Cüneyt Arkın kadar yakışıklı” ya da “Cüneyt Arkın gibi cesur” ifadeleri gündelik hayatta dahi kullanılır oldu.
Yer aldığı sinema filmlerinde yakışıklılığı, güçlü aurası ve karizması ile kendine has ve yeri dolmaz bir kimlik oluşturan aktör ardında sayısız hayran bırakarak yaşam defterini kapattı. Bıraktığı boşluk asla dolmayacak olan Cüneyt Arkın kimdi, nerede ve ne zaman doğdu, kaç filmde rol aldı ve özel yaşamında nasıl biriydi soruları onun ölümüyle daha da merak edilir oldu. İşte Yeşilçam’ın hafızalardan silinmeyecek karakteri Cüneyt Arkın’ın yaşamı…
Malkoçoğlu ve Kara Murat’a Hayat Veren Adam
Malkoçoğlu ve Kara Murat karakterleri ile Türk ulusunun hafızasına kazınan Cüneyt Arkın ya da gerçek ismiyle Fahretttin Cüreklibatır 8 Eylül 1937 yılında Eskişehir Odunpazarı’nda dünyaya geldi. Babası Kurtuluş Savaşı’na katılmış Hacı Yakup Cüreklibatır’dır. Nogay asıllı olan Cüneyt Arkın lise öğrenimini Eskişehir Atatürk Lisesi’nde gördü. Ardından İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne giren aktör 1961 yılında iyi dereceyle mezun oldu.
1963 senesinde askerliğini Eskişehir’de yedek subay olarak yaparken, başrolünü Göksel Arsoy’un oynadığı Şafak Bekçileri filminin setinde rejisör Halit Refiğ’in dikkatini çekti. Askerlik görevini tamamladıktan sonra Adana ve civar illerde hekim olarak çalıştı. Artist dergisinin 1963’te açtığı yarışmada birinci seçildi ve Halit Refiğ’in teklifi ile sinema sektörüne girerek beyaz perdede boy gösterdi. 2 sene içinde 30 kadar filmde başrol oynayarak başarı ve şöhret basamaklarını hızla tırmanmaya başladı.
1964 yılında çekilen Gurbet Kuşları filmi ise onun sinema kariyerindeki dönüm noktası oldu. Buradaki kavga sahnesinde sergilediği performans sayesinde romantik jön karakterleri kadar aksiyon filmlerindeki cesur karakterleri de başarıyla canlandırdığını kanıtlamış oldu. Tam da bu sıralarda İstanbul’a gelen Medrano Sirki’nde altı ay gibi bir süre akrobasi eğitimi aldı.
Burada öğrendiği teknikler Malkoçoğlu ve Battal Gazi filmlerinde kendine has bir tarz oluşturmasına yardımcı oldu. Kısa bir süre içinde salon filmlerinden avantür filmlere geçiş yapan ve çok da başarılı olan Cüneyt Arkın, sinema kariyeri boyunca birbirinden değişik karaktere de can vererek adını iyice sağlamlaştırdı. Komedi, macera, western ve sosyal içerikli temaya sahip pek çok rolün üstesinden başarıyla gelen usta oyuncu bilhassa 1978 yapımı Maden ve 1979 yapımı Vatandaş Rıza gibi filmlerle Türk sinemasında marka haline geldi.
12 Mart dönemine denk gelen 1972 yılı 4. Altın Koza Film Festivali’nde “Baba” filmindeki rolüyle en iyi erkek oyuncu seçilen Yılmaz Güney’in ödülü, siyasi sebepler yüzünden geri alınıp, “Yaralı Kurt” filmindeki performansıyla ikinci olan Cüneyt Arkın’a verilince, ünlü aktör ödülü reddetti. Açıklamasını da şöyle yaptı: “ O ödül Yılmaz'ın hakkıydı. Aklı başında herkes bunu bilirken, o ödül bana yakışır mıydı? Yakışmazdı."
Başarılı aktörün 1982 yılında çevirdiği “Dünyayı Kurtaran Adam” filmi adeta bir klasik hatta kült film haline geldi. 80’li yıllarda pek çok aksiyon ve polisiye filmde oynadı. Cüneyt Arkın filmlerinde büründüğü karakterlerin at binme ve karate gibi tehlikeli sahnelerinin çoğunda dublör kullanmadan bizzat kendisi oynadı. Oyunculuk dışında televizyon izlenceleri sunan ve bir dönem gazetelerde sağlık ve tıpla ilgili yazılar da kaleme alan Cüneyt Arkın el attığı her işte ve özellikle sinemada son derece başarılı işlere imza atarak Türk halkının sevgi ve hayranlığını kazandı.
Cüneyt Arkın’ın Özel Yaşamı
Cüneyt Arkın iki kez evlendi. İlk evliliğini Tıp Fakültesinden sınıf arkadaşı Güler Mocan ile yaptı ve bu evlilikten 1966 yılında kızı Filiz dünyaya geldi. Ancak evliliği yürümedi ve 1968 yılında Güler Mocan’dan boşandı.
Aynı yıl çini fabrikası sahibi varlıklı bir ailenin kızı olan Betül Işıl ile yolları kesişti. O yıllarda hostes olarak görev yapan Betül Işıl ile 1969 yılında nişanlandı ve 1970 yılında dünya evine girdi. Çift 1971 yılında boşandı. Kısa bir süre sonra yeniden evlenen Betül-Cüneyt Cüreklibatır çiftinin Kaan ve Murat adını verdikleri iki oğulları dünyaya geldi. Kızı Filiz Hanım’la görüşmeyen Cüneyt Arkın’ın Cemre, Polat, Tara, Arkın, Zeynep, Defne ve Sarp isimli 7 torunu vardır.
Ölümü İle Herkesi Yasa Boğdu
28 Haziran 2022 tarihinde geçirdiği ani kalp rahatsızlığı sonucu hastaneye kaldırılan ve tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan Türk sinemasının yakışıklı, cesur ve gözü pek karakteri Cüneyt Arkın 85 yaşında hayata gözlerini yumdu. Yeşilçam’ın en sağlam dallarından birisi olan aktör, yeteneği kadar beyefendi, ağırbaşlı ve temiz kalpli kişiliği ile de izleyicinin ve Türk milletinin gönlünde adeta taht kurdu.
Cüneyt Arkın’ın cenazesi 30 Haziran 2022 tarihinde Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen tören sonrası cenaze namazı için Teşvikiye Camii'ne getirildi ve Zincirlikuyu mezarlığına defnedildi. Cenazesinde ailesi, rol arkadaşları ve vatandaşlardan oluşan mahşeri bir kalabalık onu alkışlar ve gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlarken son derece duygusal anlar yaşandı. Ailesi, sevenleri ve hayranlarının kalbinde derin bir yeri olan Cüneyt Arkın Yeşilçam’ın efsane olmuş isimleri arasında sonsuza kadar yaşamaya devam edecek.
Sizin İçin Önerilenler
Keyif Veren Okuma Köşeleri içi...
Kitap okuma köşeleri, ruhunuzu...
Devamını OkuEn Keyifli Yaz Sporları...
Yaz aylarının gelişiyle birlik...
Devamını OkuDünya Serbest Dalış Rekortmeni...
Dünya serbest dalış rekortmeni...
Devamını Oku