Türkiye’nin en güzel plajlarından biri sayılan Patara Plajı’nın da içinde bulunduğu Patara Antik Kenti, Likya’nın en eski şehirlerinden biridir. Her yıl yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisiyle karşılaşan ve Fethiye ile Kalkan arasında yer alan bölge için 2020 yılının “Patara” yılı olarak ilan edileceği belirtiliyor. Aşağıdaki yazımızda Patara’nın konumu ve tarihi hakkında merak edilenleri derledik.
Patara Antik Kenti Nerede Yer Alır?
Fethiye ile Kalkan arasında konumlanan ve Xanthos Vadisi’nin güneybatı ucunda yer alan Patara, Likya’nın en önemli ve en eski şehirlerinden biridir. Arkeolojik ve tarihsel değerleri yüksek olan Patara Antik Kenti’nin kazıları, Akdeniz Üniversitesinden Prof. Dr. Fahri Işık ve ekibi tarafından 1988 yılından beri sürdürülmektedir. Patara’nın ayrıcı özelliklerinden biri de Akdeniz kaplumbağaları olarak adlandırılan Caretta-Carettaların milyonlarca yıldır yumurtalarını bırakıp yavruladıkları ender sahillerden biri olmasıdır.
Patara Antik Kenti Tarihi
Geçmişe baktığımız zaman, İ.Ö.13’üncü yüzyıla ait Hitit metinlerinde adı Patar olarak geçen bu şehirde, Patara tarihinin ne kadar eskilere dayandığını gösteren kalıntılar bulunur. Örneğin Tepecik Akropolü’nde bulunan seramik parçaları Orta Tunç Çağı özelikleri içerir. Yine aynı bölgenin doğu yamacı eteklerinde bulunan taş balta, Demir Çağı öncesi özellikleri taşır. Konumu bakımından Xanthos Vadisi’ndeki denize açılabilecek tek yer olan Patara, bu sebeple tarih boyunca önemli bir kent olma özelliğini sürdürmüştür. Kentin yazıt ve sikkelerde bulunan, Likya dilindeki ismi de Patara olarak geçer.
Patara’nın tarihi incelendiğinde İ.Ö. 3’üncü yüzyılda Ptolemaios egemenliği altına girdiği ve Likya’nın lider kenti durumuna geldiği görülür. Ardından Patara’nın Roma’ya karşı özerkliğini ve Rhodos’a karşı da bağımsızlığını kazandığı İ.Ö.167/168 senesinde bu durum resmileşir ve sonrasında Patara kenti, Likya Birliği’nin başkenti olur. Patara’da Helenistik Dönem’de inşa edilen Meclis Binası ve Tiyatro gibi anıtsal yapılar bu tarihsel süreçle paralellik gösterir.
Roma egemenliğine geçtikten sonra da önemini yitirmeyen Patara, Roma Valiliklerinin adli işlerini gördüğü bir merkez olmuştur. Ayrıca Roma’nın doğu eyaletleriyle bağlantısını kurmayı sağlayan bir deniz üssü olarak da her daim önemini korumuştur. İ.S. 43 yılında Likya Roma eyaleti olurken, İ.S. 74’de Likya ile Pamphylia birleştirilerek tek eyalet haline getirilir. Ardından Patara’nın başkentliği devam eder.
Tarihte Apollon’un önemli bir kehanet merkezi olarak ün kazanan Patara aynı zamanda başka bir özelliğiyle de öne çıkar. O da tahılların depolandığı ve saklandığı bir liman olmasıdır. Bizans Dönemi’nde de namını koruyan Patara, Hristiyanlar için önemli bir merkez olmuştur. Tarihteki örneklerine bakacak olursak, “Noel Baba” diye anılan Saint Nicholaos, Pataralı’dır, St. Paul Roma’ya gitmek için Patara’dan gemiye binmiştir. Kentin bu devirde gözde oluşunun bir başka kanıtı ise İmparator Konstantin’in başkanlık ettiği İ.S. 325’teki İznik Konsülü’nde Lykia’nın tek imza yetkilisi Piskopos Eudemos’un Patara Piskoposu oluşudur.
Türklerin gelmesiyle de önemli bir merkez olarak günümüze ulaşan Patara Kenti, Orta Çağ boyunca önemini korumuştur. Kalıntıları günümüze ulaşan şehre giriş görkemli ve çok iyi korunmuş Zafer Takı’ndan yapılır. Bu Tak, kitabelerden anlaşıldığı üzere İ.S. 100 yıllarında bölge valisi adına inşa edilmiştir. Likya tipi lahitlerin bulunduğu mezarlık alanı Tak’ın batısındaki tepenin yamaçlarına uzanır. Patara’nın en güney ucunda Kurşunlu Tepe’ye yaslanmış olan ve yazıtlardan anlaşıldığı üzere depremden sonra İ.S. 147 yılında yeniden inşa edilen tiyatro bulunur. Tiyatronun bulunduğu Kurşunlu Tepe, kentin genel görünümünün seyredildiği en güzel köşedir. Bu tepeden aynı zamanda şehrin diğer kalıntıları olan Vespasian Hamamı, Korinth Tapınağı, ana cadde, liman ve tahıl ambarı izlenebilir. Kurşunlu Tepe’nin kuzeybatısındaki tahıl ambarı Patara’nın günümüze kalmış anıtsal yapılarından biridir. Bu ambar İmparator Hadrian ve eşi Sabina tarafından İ.S. 2.y.y.’da yaptırılmıştır. Tiyatronun kuzey kısmında Likya Birliğinin başkenti olan Patara’nın, toplantılara ev sahipliği yaptığı Parlamento Binası bulunmaktadır. Kentin suyu yaklaşık 20 kilometre kuzeydoğusunda konumlanan Kızıltepe yamacındaki kayalıktan getirilmiştir. Su kaynağıyla kentin arasında, Fırnaz iskelesinin kuzeyinde bulunan ve “Delik Kemer” olarak adlandırılan kısım ise su yollarının en anıtsal bölümüdür.
Sizin İçin Önerilenler
Türkiye’nin En Güzel Bisiklet ...
Türkiye, doğal güzellikleri ve...
Devamını OkuKaş’ın En Güzel Plajları ve Ko...
Türkiye’nin Akdeniz kıyısında ...
Devamını OkuDeniz Tatili Rotaları...
Türkiye, muhteşem deniz tatili...
Devamını Oku