10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, yoksulluk ve yoksunluk içindeki bir ulusun elinden tutarak ayağa kaldıran, o ulusu muasır medeniyetler seviyesine ulaştıran, yaptığı devrimlerle ülkenin üzerindeki ölü toprağını kaldıran ve ülkeye en değerli hediye olan Cumhuriyeti armağan eden Gazi Mustafa Kemal’in aramızdan ayrılışının 82. yıldönümünde onu büyük bir özlemle anıyoruz.

10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü’nde Ulu Önder’i saygı, minnet ve özlemle anmanın yanı sıra, bıraktığı mirasın ne denli değerli olduğunu da her geçen yıl daha fazla idrak ediyoruz. Atatürk, tüm hayatını bir ulusun kurtuluşuna adamış, tüm dünya tarafından saygıyla anılan, çok özel bir liderdir. 10 Kasım 1938 tarihinde saat 9’u 5 geçe hayata gözlerini yuman Gazi Mustafa Kemal, manevi anlamda şiirlerde, marşlarda, bayraklarda, milli bayramlarda, yapılan devrimlerde ve Cumhuriyetin tam kalbinde yaşamaya ve yaşatılmaya devam ediyor. Onu tanımak için fikirlerini, devrimlerini, sözlerini ve ondan sızan ışığı dikkatle izlemek, açtığı yolda hiç durmadan yürümeye ant içmek her Türk vatandaşının gönülden yerine getireceği bir vazifedir.  

Türk ulusu olarak her 10 Kasım’da Atamızı hatırlar, onun bu vatan için ortaya koyduğu çalışmaları ve mücadeleyi tüm detaylarıyla yeniden kavramaya çalışırız. Saat tam 9’u 5 geçe çalınan sirenlerle zamanda geriye gidilir, onun sonsuz yolculuğuna çıktığı anın verdiği keder yeniden hissedilir ve aynı özlem duygusu kalpleri titretir. Hatırası ölmeyen Başkumandan, rahmet ve minnetle anılır.

Atatürk’e siroz teşhisi konulup, durumu ağırlaşmaya başladığında Dolmabahçe Sarayı’na nakledilmiştir. Ancak hastalığı hızla ilerlemiş ve bunu anlayan Atatürk, 5 Eylül 1938’de vasiyetini yazıp servetinin büyük bir kısmını Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarına bağışlamıştır. O, verdiği her mesajda Türk ulusunun çalışkanlığını, mücadele azmini ve kararlılığını övmüş ve Türk halkını el üstünde tutarak Türk ordusuna duyduğu güveni her fırsatta dile getirmiştir.  

Ulu Önder Mustafa Kemal ölümüne kadar memleket meselelerinin peşini bir kez bile bırakmamış ve tüm enerjisini ulusun refahı ve kalkınması yolunda harcamıştır.

Büyük küçük herkes onun sağlığına kavuşması için dua ediyordu ancak korkulan oldu ve Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938 tarihinde Dolmabahçe Sarayı’nda saat 9’u 5 geçe gözlerini kapadı. Bu acı haber sadece Türk ulusunu değil, dünyayı yasa boğdu. Pek çok devletten temsilciler cenaze merasimi için ülkemize geldi. Atatürk’ün naaşı 10 Kasım 1953’te geçici olarak konulduğu Etnoğrafya Müzesinden alınarak Anıtkabir’e getirildi.

Sefalet, çaresizlik, yokluk ve umutsuzluk içinde kıvranan bir ulusu elinden tutarak özgür, hür, laik, demokratik ve aydınlık bir iradenin tam merkezine yerleştiren ve o ulusa en büyük miras olan Cumhuriyet’i bırakan Atatürk, kalplerde yaşamaya devam edecektir.

Ruhu şad olsun…